Fazilet Apartmanı Davasında Yeni Gelişme
KAHRAMANMARAŞ’ta depremde yıkılarak 19 kişiye mezar olan Fazilet Apartmanı davasında mahkeme, Akın (78) ve eşi Ferihan Yağcı’nın (78), haklarında yakalama kararı varken çocuklarına vekalet verdikleri Ankara 3’üncü Noter’e, Yağcı çiftinin işlem yaptırdığı sırada kolluk kuvvetlerine ihbarda bulunup bulunmadığının sorulmasına karar verdi.
Kahramanmaraş depreminde, zemin kattaki fırında usulsüz tadilatlar yapıldığı ve binanın yıkılmasına tadilatların neden olduğu iddia edilen Fazilet Apartmanı davasında 1’i tutuksuz 2’si firari 3 sanığın ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar yargılandıklarını duruşmanın 2’ncisi görüldü. Duruşmaya, tutuksuz sanık statik proje müellifi ve fenni mesulü olan Mahmut Oktay Hartavi (63), taraf avukatları ile ölenlerin yakınları katıldı. Apartmanın altındaki fırının işletmecileri firari sanıklar Akın Yağcı ile Ferihan Yağcı duruşmaya katılmadı.
‘BU BİR AYIPTIR, UTANÇTIR’
Duruşmada sanık Mahmut Oktay Hartavi, suçlamalarını reddederek görevini en iyi şekilde yaptığını ileri sürdü. Müşteki avukatlarından Ali Gayıran, firari sanıkların bugüne kadar yakalanamadığı gibi haklarında yakalama kararı olmasına rağmen notere gidip vekalet verdiklerini söyledi. 2 sanığın bir an önce yakalanıp mahkeme huzuruna getirilmesi gerektiğini ifade eden Gayıran, şöyle devam etti:
“Bu memleketin polisi, istihbaratı dünyanın diğer tarafından Kenya’dan, Malezya’dan, İran’dan, Irak’tan herhangi bir suçtan yargılanan insanları eliyle koymuş gibi bulup getirebiliyor. Ama yaklaşık olarak üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen 19 kişinin ölümünden sorumlu tutulan, yaşları 70’in üzerinde 2 kişi maalesef halen yakalanıp mahkeme huzuruna getirilemiyor. Bu bir ayıptır, utançtır. Bir hukukçu olarak bundan utanıyorum. Sanıklarla alakalı Ankara 3 Nolu Noter’de haklarında yakalama kararı varken çıkarmış oldukları vekaletnameler var. Benim bildiğim kadarıyla noterler haklarında yakalama kararı olan kişilerle ilgili bir işlem yaptıklarında bu şahıslar hakkında bir yakalama kararı varsa ekranlarına düşüyor ve kolluğu bilgilendirmeleri gerekiyor. Fakat böyle bir bilgilendirme yapılmamış ve ellerini kollarını sağlayarak Ankara’nın göbeğinde 2 kez avukatlarına ve çocuklarına vekalet vermişler. Kamu vicdanı adına Noterler Birliği’ne bir yazı yazılarak ilgili noter hakkında bir soruşturma olup olmadığının sorulmasını ve ayrıca ilgili noter hakkında da suç ihbarında bulunmanızı talep ediyorum.”
‘9 YAŞINDA 7 AY 4 GÜN 4 SAAT 17 DAKİKALIK KIZIMI KAYBETTİM’
Binada kızı Kayla’yı kaybeden Ahmet Susaçan ise sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti. Zemin kattaki fırında birçok defa tadilat yapıldığını belirten Susaçan, “Verilecek hiçbir ceza bana fayda sağlamaz. Akın’a 1000 yılda verilse, idam da edilse yüreğime ferahlık sağlamaz. Ama ben 9 yaşında 7 ay 4 gün 4 saat 17 dakikalık kızımı kaybettim ve bundan sonra anneler, babalar benim acımı yaşamasın, hayatlarının geri kalanını benim gibi yaşamasınlar istiyorum. Dünyanın cezası da verilse kızımı geri getirmeyeceğini biliyorum” dedi.
Duruşma sonunda mahkeme heyeti, Ankara 3’üncü Noter’e müzekkere yazılarak haklarında yakalama kararı olan Akın Yağcı ve Ferihan Yağcı çifti işlem yaptırdığı sırada kolluk kuvvetlerine ihbarda bulunup bulunmadığının sorulmasına karar verip duruşmayı 4 Şubat 2025 tarihine erteledi.